Bazı çalışanlar başlarında bir yönetici olmadan daha rahat çalıştıklarını iddia ederler; ve şu soruyu sorarlar “Yönetici ne işe yarar?”
Aslında bu soru insanların toplu olarak çalışmaya başladığı organizasyonların ortaya çıktığı tarihlerden beri pek çok kişinin sorduğu soruların başında gelir.
Fransız mühendis ve bir işletme kuramcısı olan Henry Fayol 1949 yılında klasik yönetim kuramı olarak bilinen yönetim teorisinin geliştirmiştir.
Buna göre yöneticilerin 5 temel işlevi vardır: Planlama, organize etme, koordine etme, yönetme ve kontrol etme.
Diğer taraftan işletme teorisyenlerinden Henry Mintzberg, 1975 yılında yayınladığı “Yöneticinin İşi” başlıklı makalesinde, yöneticilerin varsayıldığı gibi düşünceli ve sistematik planlayıcılar olmadıklarını öne sürmüştür.
Mintzberg’e göre yöneticilerin etkinlikleri özlük, çeşitlilik ve sürekli olmayan eylemlerden beslenmektedir. Bu teoriye göre yöneticiler düşünmekten ziyade eyleme yönelmeyi tercih ederler. Mintzberg 3 farklı kategoride toparlanan 10 tane temel yönetim rolünün bulunduğunu öne sürer bu üç farklı kategori, bilgisel, kişilerarası ve karar almaya ilişkin rollerdir.
Bilgisel roller
İzleyici, bilgilendirici, konuşmacı şeklindedir.
Yöneticiler her şeyi bilmeseler de genel olarak astlarından daha çok şey bilirler. Yöneticinin görevi ortamı sürekli gözden geçirmek edindiği bilgileri işlemek ve kullanmaktır. Bu noktada yöneticinin merkezi sinir sistemi gibi olduğunu düşünebiliriz.
Ancak birçok girişimci bilgi aracılığı ile yönetim yaparken düşükler çeker. Özellikle çok büyük işletmelerin temel aldığı sistemler ve iletişim ağlarını inşa etmeye çalışmak çoğu zaman zordur .
Kişilerarası roller
Sembolik, başkan, lider, irtibat olarak sıralanır.
Bilgilere kolayca ulaşabilen yöneticiler bu bilgileri yaymak için kişilerarası bir rol üstlenirler. Bu nedenle işletmede sembolik bir başkan gibi davranmayı liderlik yapmayı ve çalışanlar arası irtibat noktası görevini üstlenmeyi rol olarak benimserler.
Karar almaya ilişkin roller
Girişimci, sorun çözümleyici, kaynak dağıtıcı, arabulucu şeklinde listelenir.
Yöneticinin diğer bir işlevi karar almaya ilişkindir. Yöneticiler finansal konularda insan kaynakları ile ilgili durumlarda gerekli kararlara imza atarlar. Aynı zamanda yenilikçiliği özendirmek için bir girişimci gibi davranmalı, firma sıkıntılarla karşılaştığında uzlaşmayı sağlayacak arabulucu rolüne geçiş yapmalıdır. Yönetici kaynakların herkes tarafından etkili kullanılabilmesi için kaynak dağıtıcı rol de üstlenir.
Yöneticiler bu roller arasında farklı ihtiyaçlara göre geçiş yaparak en uygun role ilişkin davranışı yansıtırlar.
Mintzberg’in bu üçlü sınıflandırmasını kolay hatırlayabilmek için bilgiye insana ve eyleme dayalı yönetim rolleri olarak isimlendirebiliriz.
Siz hangi rolü veya rolleri daha çok benimsiyorsunuz?
0 Yorum