Haziran ayının sonunda ülkemiz önemli bir seçime girecek. Önümüze koyulan sandıklara oylarımızı atarak tercihlerimizi ortaya koyacağız. Ben de bu seçim öncesinde insanların hayatlarında karar vermek zorunda oldukları konulara nasıl yaklaştığını değerlendirmeyi düşündüm.
Bazı insanlar yaradılış olarak iç görülerini hayata geçirdikleri kararlara dahil etmeyi çok sevebilirler. Bazılarıysa daha analitik ve teknik düşünebilir. Bir şeylere karar verirken doğru seçimler yapmak için kalplerimize nasıl güvenebiliriz? Asıl soru şu olabilir. Kararlarımızı kalbimizle mi yoksa beynimizle mi yönetilmeliyiz?
Karar verme sürecini etkileyen birkaç şey vardır ve bunlar bize yanlış seçimler yaptığımızı hissettirebilir.
Bunlardan biri başarısızlık korkusudur. Diğer yandan bazen verdiğimiz kararlar başlangıçta istediğimiz şeyi elde edemediğimiz bir sonuç yaratabilir. Buna rağmen elde ettiğimiz şey istediğimizden daha iyi de olabilir.
Bu durumda bir şeye karar verirken alternatif sonuçların da olabileceğini düşünmek faydalı olabilir.
Karar vermeyi kolaylaştırmanın bir yolu konu üzerinde aşırı düşünmekten kaçınmaktır. Bir problem hakkında çok fazla düşünürsek, onu aşırı karmaşık hale getirmiş ve başladığımız zamandan daha karmaşık bir durumla yüzleşmiş olabiliriz.
Diğer bir konu bizi bir eylem noktasına getirmeyen, tekrar eden düşünceleri sınırlamaktır.
Gelelim kalp mi beyin mi noktasına. Bunun cevabı basittir. “Denge” anahtar kelimedir. Duygularınızın ve mantığınızın bir denge içinde olmasına özen gösterin.
Son olarak hayata doğru seçimleri yapmak için birkaç ipucu paylaşmak isterim.
- Yanlış karar verme ile ilişkili herhangi bir korkuyu beslemeyin. Başarısızlığın başarı için bir ön koşul olduğunu unutmayın.
- Kafanızdaki ses kendi-kendini tekrar etmeye başlıyorsa, sesi kısın. Bu, aşırı analiz eylemdir. Düşüncenizi yapılandırmak için düşüncelerinizi kafanızdan veya yazdığınız kağıttan silmeyi deneyin.
- Vereceğiniz karar ile ilgili bir “içgüdü” hissi oluşturun. “İÇGÜDÜ” ile “ARZU”yu birbiriyle karıştırmamak için dikkatli olun.
- Kararın ahlaki boyutunu kontrol edin. Kendinize şunu sorun: “Kendim ve bu durumla ilgili herkesin yararı için yapmak üzere olduğum şey nedir?” Bu soru kararın ahlaki açıdan doğru olduğunu kontrol etmenin güzel bir yoludur.
- Birini ya da birilerini cezalandırmak için karar vermeyin
- Kafanız ile kalbiniz arasındaki dengeyi koruyun.
Seçimlerinizin hayatınıza değer katması dileğimle
0 Yorum