Altın dünyanın en değerli madenlerinden biridir. İyi iletkeni olan altın yumuşak ve çok esnek bir metaldir. Dövülmeye elverişli metaller arasında ilk sırayı alır. Yaklaşık 10 gr ağırlığında bir altın kütlesi, 11 metrekare kadar bir alanı kaplayacak büyüklükte levha haline gelinceye kadar dövülebilir. Milimetrenin on binde biri kadar inceltilebilir.

Altının dünyaya nereden geldiği, nasıl oluştuğu uzun yıllar tartışılan bir konu olmuştur. Sonuçta bu dorunun cevabı da pek çok sırrın dayandığı evrende bulunmuş.

Süpernovalar çok miktarda enerji yayan yıldız patlamalarıdır. Son bilimsel açıklamalar göre, bilim insanları, süpernova sonucu oluşan iki nötron yıldızının 130 milyon yıl önce çarpışmasıyla meydana gelen yer çekimsel dalgaları keşfetti. Böylece altın ve platin gibi elementlerin nötron yıldızlarının bu şekilde çarpışarak birleşmeleri sonucu evrene yayılabildiği teorisi ortaya atıldı.

Bu fantastik varoluş nedenini anladık diyelim. Peki bir tüketici ya da ekonomiyi izleyen bir sigortacı olarak altının son zamanlardaki yükselişini nasıl açıklayabiliriz?

Altının hem hediye hem de yatırım aracı olarak kullanılması altın fiyatlarının sürekli olarak değişmesine neden olur. İşçilikleri daha fazla olan altın çeşitleri daha çok hediyelik olarak kullanılırken, gram altın ve külçe altın gibi işçiliğin en az seviyede kullanıldığı altın çeşitleri ise yatırım aracı olarak tercih edilir.

Diğer yatırım araçları ile karşılaştırdığınızda altının en büyük özelliği krizlerden daha az etkilenmesidir. Farklı ülkelerde yaşanan ekonomik krizler o ülkelerin para birimini doğrudan etkiler. Ancak altın piyasası daha küresel bir davranış göstererek uzun vadede büyük olasılıkla kazançlı çıkmamızı sağlayabilir. Bu değerli madene olan ilginin nedeni budur.

Geçmiş dönemde gerçekleşen altın fiyatları altın piyasasının gelecekte yapacağı hareketleri doğru tahmin etmek için yatırımcılar tarafından sürekli izlenir.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının 2019’da 159 tonluk net altın alımıyla dünyada merkez bankaları arasında bu alanda birinci ülke olduğu rapor edilmiştir. Merkez bankasının kendine ait altın rezervleri bu alımla 412.5 tona çıkmış ve Türkiye bu alanda dünya ülkeleri arasında 12. sıraya yükselmiş.

Tüm dünyada merkez bankalarının net toplam altını alımı bu dönemde 650.3 ton olmuş.

En çok altın rezervine sahip merkez bankaları sırasında ilk sırada ABD Merkez Bankası (Fed), ikinci sırada Almanya, üçüncü sırada İtalya yer alıyor.

Dünya Altın Konseyi, merkez bankalarının rezervlerinde enstrüman çeşitliliği sağlamak amacıyla altın alımlarına son yıllarda hız verdiğine dikkat çekiyor.

Bu alanda öne çıkan üç ülke Rusya, Çin ve Türkiye.

Altın fiyatlarını belirleyen faktörler ise şöyle sıralayabiliriz.

• Para politikası ve Amerika Merkez Bankası Fed açıklamaları
• Daha güçlü bir ABD ekonomisi
• Genel ekonomik veriler
• Arz ve talep dengesi
• Artan enflasyon
• Doların düşmesi
• Politik belirsizlik ve / veya istikrarsızlıklar
• Parasal genişleme
• Devletlerin altın rezervlerinin artması

Temel olarak baktığımızda ise çok basit bir ekonomik kural işler. Bir şey azsa fiyatı yüksektir. Yani herkes bir malı ya da varlığı almak istediğinde doğal olarak çok talep edilen şeyin fiyatı yükselir. Aynı durum döviz için de geçerlidir.

Bu ekonomik gerçeklikler bir yana, geleneksel olarak sadece hediye olarak kullanılması bile bu değerli madene olan talebin daha çok uzun süre devam edeceği anlamına geliyor.

Sağlıkla kalın