Dünya ve ülkemiz yine zor bir dönemde geçiyor. Tüm dünyaya yayılan yeni tip Corona virüs nedeniyle evden çalışmak zorunda kalıyoruz. Bu ayki yazımda bu dönemi nasıl daha verimli yönetebileceğimizi değerlendirmek istedim.
Corona virüsü aslında yeni bir şey değil. Covid 2019 denmesinin nedeni 2019 yılında zaten bilinen bu virüsün mutasyona uğrayarak yeni bir türe dönüşmesi. Zaman zaman daha önce görmediğimiz yeni krizler olduğu gibi bazen de bu örnekte olduğu gibi bildik durumlar şekil değiştirerek hayatımızı etkiliyor.
Kriz deyince benim aklıma önce kalp krizi geliyor. Bu benzetmeden hareketle neler yapabiliriz bir bakalım.
Bir insan durup dururken kalp krizi geçirmez. Bunun birkaç nedeni olabilir. Birincisi doğuştan gelen kalıtsal bir hastalık olabilir. Yani anne babanızda kalp hastalığı varsa sizde de olması doğal. Genleriniz ne kadar güçlüyse sağlık durumunuz da o derece iyidir. Bunun iş açısından yansımasına bakarsak: eğer bağımlı olduğunuz ülke, şirket ya da kişiler krizdeyse bu sizi de etkiler. Eğer acentenizin genleri çok çeşitli ve güçlü müşterilerden ve bağlantılardan oluşuyorsa daha güçlü olursunuz.
İkincisi beslenmeyle ilgili olabilir. Örneğin çok yağlı yiyorsanız damarlarınız tıkanır ve kan akışı zorlaşır. Bir acente olarak kan akışını nakit akışına benzetebiliriz. Eğer nakit akışı güçlüyse kriz yaşamazsınız. Bu da düzenli bir portföy gelişimi ve yönetimine bağlı.
Üçüncüsü sosyal hayat ve tercihlerdir. Aşırı sigara ve alkol gibi alışkanlıklar ve durağan bir hayat kalp sağlığını etkiler. Acentenizde de durağanlık, yeni müşteri için aktivite olmaması, sadece yenilemelerle büyümeye çalışmak krize kapı açar. Yani özetle kalp krizi beklenmeyen bir şey değil. Göstere göstere gelir. Dünyanın ve ülkemizin yaşadığı krizler de bir anda oluşmaz. Bazı göstergeler krizin habercisidir. Örneğin iki ülkenin savaşa girmesi, petrol gibi önemli bir kaynaktaki arz ya da talep sorunu, dünya ve ülke çapındaki parasal hareketler, toplumsal olaylar, politik açıklamalar krizin geleceğinin göstergesidir.
Peki bundan sonra bizi ne bekliyor? Aslında gelecekte olacağını hiç birimiz bilmiyoruz. Hükümetler bazı paketler açıklıyor. İş dünyasına ilişkin önlemler alınmaya çalışılıyor.
Kriz artık bildik bir durum olduğuna göre, sorun krizin olması değil krize ne zaman ve nasıl cevap vereceğinizdir. Hiçbir şirket krize bağışıklık kazanmaz. Sadece hazır olanlar ve iyi yönetebilenler ayakta kalır.
Bir acentenin kriz yönetimine girmeden önce yapabileceği en değerli şeylerden biri, belirlenmiş bir kriz politikasına ve ekibe sahip olmaktır. Acentenizde karar alma yetkisine sahip herkesi toplayın ve bir yol haritası yapın. Piyasa sinyallerini takip edin ve kriz ortamının gelişini anlamaya çalışın. Global ekonomik ve siyasi olaylarla makro değişiklikler krize yol açabilir. Küresel siyasi bir açıklama duyduğunuzda veya askeri bir hareket hissettiğinizde bilin ki bir şeyler olacak.
Hizmet verdiğiniz müşterilerle hizmet aldığınız tedarikçilerle sürekli iletişimde olun. Mevcut ürünlerin bu dönemde kullanılabilecek fonksiyon ve avantajlarını anlatın
Sosyal medya paylaşımlarında panik göstermeyin. Bu size zarar verecektir. Sakin olun.
Olumlu, sağduyulu mesajlar paylaşın. Ne söyleyeceğinizi bilmiyorsanız hiç paylaşım yapmayın. Ayrıca, en önemli müşterileriniz için özel mesajlar oluşturun. Ekonomi med-cezir gibidir. Bazı sektörler çıkarken bazıları batar. Müşteri portföyünüz ne kadar geniş olursa her durumda besleneceğiniz kaynak da o derece fazla olacaktır. Portföyü olabildiğince farklı kişi ve şirketlerden oluşturmaya gayret edin.
Bazı işler uzmanlık gerektiriyor. Tüm işleri kendiniz halletmeye kalkmayın. Bilginiz ve beceriniz olmayan konularda danışmanlık hizmetlerinden yararlanın.
Güzel günleri hep birlikte görmek dileğiyle. Sağlıkla kalın
0 Yorum