Ülkemiz, son aylarda oldukça heyecanlı geçen uzun bir seçim maratonundan çıktı. Siyaset ve ticaret her zaman birbiriyle iç içe olan iki kavram olmuştur. Siyasi istikrar iyi olduğu sürece sektörler bundan olumlu olarak etkilenir. Siyasi çalkantılar ise en başta ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir ve ekonomik belirsizliğe yol açabilir. Sigorta şirketleri riskleri belirleyerek poliçe fiyatları belirler. Ekonomik belirsizlik, risk değerlendirmesini zorlaştırır ve poliçe fiyatlarını artırabilir.

Yabancı yatırımcılar, siyasi istikrarsızlık yaşayan ülkelere yatırım yapmaktan çekinebilir. Bu da sigorta şirketlerinin yatırımlarını olumsuz etkiler. Örneğin, Ukrayna’da siyasi istikrarsızlık ve şu an devam eden savaş, Avrupalı ve Rus sigorta şirketlerini çok zorluyor. Şirketler, yabancı yatırımlarını çekmek zorunda kalıyor ve risk değerlendirmeleri zorlaşıyor. Çatışmalar, grevler, protestolar gibi siyasi olaylar hasarları tetikleyebilir. Sigorta şirketlerinin hasar ödemeleri artar. Libya’daki iç savaş, sigorta şirketlerinin araç, mülk ve karşı koyma hasarlarını artırdı. Bazı şirketler Libya pazarını terk etmek zorunda kaldı.

Siyasi istikrarsızlık sigorta sektörünü de etkiler

Siyasi istikrarsızlıklar, yeni yasama değişikliklerine yol açabilir. Sigorta şirketleri yeni mevzuata uygun şekilde politikalarını ve ürünlerini güncellemek zorunda kalır. Siyasi istikrarsızlıkların sigorta sektörüne etkisi sadece yabancı yatırımcıları etkilemez. Aynı zamanda yerel sigorta şirketlerini ve müşterilerini de etkiler. Yerel sigorta şirketlerinin yatırımları ve varlıkları da olumsuz etkilenir. Mesela, borsa küçülme yaşayabilir veya yerel para birimi değer kaybedebilir.

Risk değerlendirmesi ve hasar tahminleri zorlaşır. Bu da prim oranlarının ve hasar ödemelerinin artmasına yol açar. Şirketler yeni mevzuat değişikliklerine uyum sağlamak zorunda kalırlar. Toplam prim üretimi azalabilir; çünkü ekonomik faaliyet yavaşlayabilir. Şirket sayısı azalabilir; çünkü bazı şirketler iflas edebilir ya da pazardan çekilebilir. Müşterilerin sigorta ihtiyacı ve riskleri artabilir. Ancak prim fiyatlarının yükselmesi müşteriler için erişilebilirlik sorunu yaratabilir. Hasar ödemelerinde gecikmeler ya da sigorta şirketlerinin iflası gibi sorunlarla karşılaşabilirler.

Sigorta şirketleri istikrarsızlığa nasıl hazırlıklı olabilir?

Sigorta şirketleri siyasi istikrarsızlıklara karşı birkaç adımda hazırlıklı olabilir: Siyasi istikrarsızlığın süreceği bölgelerde risk primlerini artırmak gerekebilir. Aksi takdirde hasarlar maliyetin üzerinde olabilir. Yüksek risk içeren bölgelerde sadece gerçekten gerekli sigortalama çözümleri sunulabilir. Stratejik ortaklıklar kurularak riskler azaltılabilir.

Seçim sonuçlarının tüm ülkemize hayırlı olması dileğiyle, güzel bir yaz mevsimi diliyorum.